Günlerden cumaydı saat on iki Kara haber buldu beni yel gibi Söndü ocağım gözüm sel gibi Kelkit Çayı yuttu yavrumu, canan yavrumu Buldular yavrumu Kelkit Çayında Yatırdılar sola millet başında Baba figan eder oğul başında Kelkit Çayı yuttu yavrumu, canım yavrumu
Bebek bebek ne yaptı Yaktı yaktı kül yaptı Her kapıya kul yaptı Ninni bebeğim ninni. Uyu bebeğim uyu. Bebeğin beşiği çamdan, Yuvarlandı düştü daldan. Gelin kurtulur mu üzüntüden? Ninni bebeğim ninni.
Dindan dindan danası Dumbul edek dumbul edek Yazın yaylalara gidek Yayla suyu serin olur Yavrum içer gelin olur Dandin dandin danası var Yavru yavru genesi var Bir kötüce anası var Dandin dandin danası var Yavru yavru genesi var Bir kötüce babası var.
Karşuda gara kedi Ağzında keklik eti Verin bana yaremi Yakarım Kelkit’i
Kelkit’in yollar taş Bağlamış yürek telaş Sevdan beni yakar durur Çaresiz kaldım yavaş – Kelkit deresi akar Bağrımda hasret kokar Sevda yürek işidir Yüreğim seni yakar
Oğlan adın Hüseyin Ver yeleğini yosayım Eller ne derse desin Ben bağrıma basayım – Ben bir avuç kişnişim Güneşlerde pişmişim Ben Kelktin’in gızıyım Nerelere düşmişim
Kelkit’in yolları dar Her yanı yeşil bahar Sevdiğim bir selam ver Kalbimde aşkın karar
Kelkit’in yolları çizi Yarama bastılar tuzu Kusura bakma gelemem Sana emmimin kızı
Kelkit’in bağları Yeşil akar suları Sevdim seni bir kere Bitmez gönül yaraları
Gidişin ola dönüşün olmaya – Tepen üstüne gelesin – Gün yüzü görmeyesin – Ettühlerin çekesin – Seninkiler de sene ede