İsimsiz Türkü – 3

Abu pazarda ne istersen alursun alursun Vaden tamam olur benzin alursun alursun Can alurken cellalulahu görürsün ehli terhit Aşka yansın bu gece haneler nur olsun bu gece Haneler nu ile dolsun bu gece Abu pazarda ne istersen alursun alursun Aşık oğlanda bu yarda yoğrulmaz Zikrullah ölmez de lezzetinden doyulmaz Ehli terhit aşka yansın bu gece

İki Evliler Arsuz Olur

İki evliler arsuz olur Yüzü gözü nursuz olur Ölenden imansız ölür Yandım iki avrat evinde Birinin adı Ayşe birininki neşe Gız Ayşe dillerin şişe Yandım iki avrat evinde Dolandım Ayşe gapıyı aştım Ayşe bağırdı ben de gaçtım Vallahi ben bu işe şaştım Yandım iki avrat evinde

Kavurma Koydum Tasa

Kavurma koydum tasa, ağam yar, paşam yar. Doldurdum basa basa, hadi gel, gel! Doldurdum basa basa, hadi gel, gel! Haydi haydi, hopla gel, hadi gel, gel. Fistanını topla gel, hadi gel, gel. Benim yarim çok güzel, ağam yar, paşam yar. Birazcık boydan kısa, hadi gel, gel! Birazcık boydan kısa, hadi gel, gel! Kelkit’in eğmeleri, ağam

İsimsiz Türkü – 2

Eşiğin altında çift yılan öter Yerinden ayrılan bir tevür yatar Kız yürü sen yürü yayla yoluna Senide vururlar yarin yoluna Eşiğin altında yılan olur mu Yerinden ayrılan derman bulur mu

Elif

Yama dağları da yiğidin yeri At üstünde geliyor ağanın biri Kime şikâyet edim ben bu feleği Çok güldüm oynadım sonum gelmedi, oyy Elif ben sana kurşun atamam Doktor gelir cenazeye bakışır Eyvah, kız oğlana bakışır! Anası da “yavrum yavrum“ diye meleşir Çok güldüm oynadım sonum gelmedi, oyy Sen toprakta ben yorganda yatamam Beşliyi aldım da

Kara Camuş Türküsü

Gara camuşları vurdum bayıra Dövüşe dövüşe indi çayıra Çağırın güveyi gele ayıra Güveyin işini Mevlam kayıra. Sarı camuş vurdu yaram var benim Eğdi boynuzunu da döktü kanım benim

İsimsiz Türkü – 1

Kelkit’in düzlerinden akar yeller yavaşça Yârim gurbet yollarında ağlar içten bir başka Dağlar duman bürümüş, yollar uzar gözümde Hasretime dayanmaz sevda yüklü gönlümde Çayır çimen kurumuş, bahar gelmez bu yere Yarim gel de bitsin bu dert elveda deme yine Aşkın ateşi sardı eritir taş misali Ömrüm sana adamış gönlümdeki sevdayı

Atımı Bağladım Ben Bir Kotona

Atımı bağladım ben bir kotona Canım kurban olsun kotan tutana Atımı bağladım ben bir masaya Canım kurban olsun boyu kısaya Atımı bağladım ben bir eşeğe Canım kurban olsun huri meleğe.

Kelkit’in Altı Bağlar

Yar yar Kelkit’in altı bağlar Kar yağası seki bağlar Muratlı murat almış Muratsız her gün ağlar Di gel zalım anam Hayınsın yar Kelkit’liyim kentliyim Söylemeyin dertliyim Yaranı merhem istemez Çok ezelden dertliyim Di gel zalım aman Hayınsın yar Oğul der bahtı geçti Bilmedim vahtı geçti Dünya bir bahtı geçti Di gel zalım aman Hayınsın yar.

Hay Beni Vay Seni

Bir varmış bir yoğmuş, evvel zaman içinde halbur saman içinde bir kadın yaşarmış. Bu kadının kocası ölmüş. Bu kadın bir gün suya giderken bir tane karga yoluna çıkmış “hay beni vay seni” demiş. Kadın her suya gittiğinde karga karşısına çıkıp “hay beni vay seni” diyormuş. Kadın kendi kendine düşünmeye başlamış, “ Allah Allah bu karga